Melikgazi ilçesi Gülük Mahallesi’ndeki Gülük çeşmesi, Osmanlı Devleti periyodunda inşa edildi. Uzun yıllar içme suyu olarak kullanılan çeşme, son periyotta kullanılmayıp demirle kapatıldı.
Restorasyon için taşları numaralandırılan çeşme, yıllar geçmesine karşın onarılmadı. Son devirde tarihi çeşmeye kimliği belgisiz şahıslar tarafından sprey boyalarla yazılar yazılıp ziyan verildi. Tarihi çeşme, bahtına terk edildi.
Çeşmeyle ilgili bilgi veren tarihçi Mehmet Çayırdağ, “Osmanlı periyodunda inşa edilen bu çeşme Lale Zamanı devrinde Kayserili Hacı Halil Efendi tarafından tamir ettirilmiştir. Hacı Halil Efendi’nin Kayseri’de birçok hayır yapıtları var. Bu hayır yapıtları ortasından en çok da çeşmeler yaptırmış. Çeşmelerin birçoklarının suyu dağlardan geliyor. Bu çeşmelerden bir tanesi de Gülük Çeşmesi. Çeşmenin çok hoş bir kitabesi var. Çeşmelerin birçoğunun kitabeleri müzede sergileniyor. Hacı Halil Efendi’nin Hasbekitçi Cami ve Çukurlu Camisi’ndeki çeşmeleri hala ayakta. Başka birkaç çeşmesi maalesef yıkılmış” diye konuştu.
‘ESERLERİ MÜDAFAAMIZ LAZIM’
Tarihi yapıtların pahasına değinen Çayırdağ, “Halkımızın bu cins yapıtlara dikkat etmesi gerekiyor. Bu çeşit yapıtları muhafazamız lazım. Üzerine yazılar yazarak onlara ziyan vermemek lazım. Bu çeşit hareketler, bilinçsize yapılan hareketlerdir. Yeni kuşağımızın bu mevzularda daha dikkatli olacağını düşünüyorum. Çeşmenin yanında cami ve medrese de var. Caminin mihrabı özellikle çok meşhur. Çeşme tek başına turizm için kâfi değil. Lakin şu anda onarımı devam eden hamam ve öbür yerlerle birlikte turizme kazandırılabilir” tabirlerini kullandı.
Melikgazi ilçesi Gülük Mahallesi’ndeki Gülük çeşmesi, Osmanlı Devleti periyodunda inşa edildi. Uzun yıllar içme suyu olarak kullanılan çeşme, son periyotta kullanılmayıp demirle kapatıldı.
Restorasyon için taşları numaralandırılan çeşme, yıllar geçmesine karşın onarılmadı. Son devirde tarihi çeşmeye kimliği belgisiz şahıslar tarafından sprey boyalarla yazılar yazılıp ziyan verildi. Tarihi çeşme, bahtına terk edildi.
Çeşmeyle ilgili bilgi veren tarihçi Mehmet Çayırdağ, “Osmanlı periyodunda inşa edilen bu çeşme Lale Zamanı devrinde Kayserili Hacı Halil Efendi tarafından tamir ettirilmiştir. Hacı Halil Efendi’nin Kayseri’de birçok hayır yapıtları var. Bu hayır yapıtları ortasından en çok da çeşmeler yaptırmış. Çeşmelerin birçoklarının suyu dağlardan geliyor. Bu çeşmelerden bir tanesi de Gülük Çeşmesi. Çeşmenin çok hoş bir kitabesi var. Çeşmelerin birçoğunun kitabeleri müzede sergileniyor. Hacı Halil Efendi’nin Hasbekitçi Cami ve Çukurlu Camisi’ndeki çeşmeleri hala ayakta. Başka birkaç çeşmesi maalesef yıkılmış” diye konuştu.
‘ESERLERİ MÜDAFAAMIZ LAZIM’
Tarihi yapıtların pahasına değinen Çayırdağ, “Halkımızın bu cins yapıtlara dikkat etmesi gerekiyor. Bu çeşit yapıtları muhafazamız lazım. Üzerine yazılar yazarak onlara ziyan vermemek lazım. Bu çeşit hareketler, bilinçsize yapılan hareketlerdir. Yeni kuşağımızın bu mevzularda daha dikkatli olacağını düşünüyorum. Çeşmenin yanında cami ve medrese de var. Caminin mihrabı özellikle çok meşhur. Çeşme tek başına turizm için kâfi değil. Lakin şu anda onarımı devam eden hamam ve öbür yerlerle birlikte turizme kazandırılabilir” tabirlerini kullandı.